Ölüm Trafik Kaza Tazminatları Nasıl Alınır

Trafik kazalarında yakınlarını kaybedenlerin otobüs kazalarında 175 bin, otomobil kazalarında da 250 bin liralık teminatı sigorta şirketlerinden tahsil etmeyi unuttuğu meydana çıktı.

Yetkililer, sigorta şirketlerine müracaat halunda en geç 8 gün içersinde paranın ödeneceğini belirtti.

Genellikle bayramlarda en üst düzeye çıkan trafik kazaları büyük dramlara yol açarken kaza ardından sigortacılık bölümünde mühim unutkanlıkların yaşandığı belirtildi. Otobüs ve otomobillerin karıştığı kazalarda yakınlarını kaybeden yurttaşların 175 bin ila 250 bin liralık tazminatı almadığı, aracıların ise bu tazminatı gelir kapısına dönüştürdüğü bildirildi.

Euro Sigorta Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gürkan Ateş, otobüslerle yolculuk yapan yurttaşların ödediği bilet fiyatlarının ortamında mecburi ferdi kaza sigortası primlerinin de bulunduğuna ilgi çekti. Ölüm ve sakatlıklar olması halunda yolcu başına 175 bin liraya kadar teminat ödendiğine işaret eden Ateş, kaza ardından yaşanan ölüm olaylarından sonra fazlası vakit müracaat gelmediği amacıyla 175 bin liranın varislere ödenemediğini söyledi.

Çoğu vatandaşın bu teminatlardan habersiz olduğunu bildiren Ateş, "Kazalarda yakınlarını kaybedenler sigorta şirketlerine başvurdukları takdirde en geç 8 gün ortamında azami 175 bin liralık teminatı alır. Biz bu parayı ödemeye hazırız. Bunun amacıyla müracaat yapıp, veraset ve intikal belgesi gibi lüzumlu kanunu, belgeleri tamamlamak yeterli. Fakat ne yazık ki müracaat yeteri kadar gelmiyor" dedi.

Gürkan Ateş, aynı şekilde otomobillerde de kaza namacıylaiyle ölüm halunda varislere 250 bin liraya kadar teminat ödendiğini, buradan da tekrar unutkanlık ya da bilgisizlik namacıylaiyle yeterli müracaat gelmediğini söyledi. Ateş, otomobillerde en çok 5 şahıs üstünden 1 milyon 250 bin liraya kadar teminat bulunduğunu, bu teminatın kaza ardından hastanelerde yaşanan ölümler amacıyla de geçerli olduğunu belirtti.

Gürkan Ateş, yurttaşların sigorta teminatları hususu ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmaması ya da unutkanlık gibi amaçlarle teminat müracaatsunda bulunmamasından bilhassa avukatların mühim kazançlar sağlamaya başladığını kaydetti.

Vatandaşın sigorta şirketine başvurması halunda 8 gün ortamında hiçbir engelle karşılaşmadan esasen teminat hakkını alabildiğini bildiren Ateş, "Bazı avukatlar bu kazaları takip edip ölenlerin yakınlarına ulaşıyor.

Varislerden vekalet alıp dava yolu ile tahsilat yapan avukatlar hem sigorta şirketlerine ek maliyet yüklüyor hem de varislerden pay alabiliyor. Vatandaş avukata gitmeden direkt müracaatrsa 8 gün içersinde teminatı ödemeye esasen hazırız" ifadesini kullandı.

‘Tespit tutanağına göre alkollü sürücü kalmadı’

Gürkan Ateş, Kaza Tespit Tutanağı (KKT) uygulamasının bir dizi usulsüz programlamayı yanında getirdiğini belirtirken, "KKT yardımıyla resmen alkollü sürücü kalmadı. Hiçbir kazada tarafların rastgele birisinde alkole rastlanmıyor.

Taraflar aralarında anlaşıp alkol beyanı yapmıyor. Dolayısıyla alkollü sürücülerin hasarını sigorta şirketleri karşılıyor. Faturayı da bütün vatandaşlara yansıtıyor. Oysa bu önlenebilse primlerdeki artış frenlenebilir" dedi.

Gürkan Ateş, Türkiye’de mecburi ve kasko vasıta sigorta primlerinin belirlenmesi esnasında etkili bir risk analizi yapılamadığını söyledi. Genellikle ABD ve Avrupa ülkelerinde kesilen trafik cezalarının prim ücretlerinin belirlenmesinde baz teşkil ettiğini bildiren Ateş, "Türkiye’de trafik cezaları prim yükünü ve tehlikesini etkilemediği amacıyla insanlar daha ilgisiz vasıta kullanıyor.

Oysa Türkiye’de de kesilen her ceza sigorta prim indirimini kaldırıp prim yükünü yükseltse insanlar daha ilgili vasıta kullanır, sürat sınırını olası olduğunca aşmaz, tehlikeli hareketlerden kaçınır. Genellikle bayramlarda da böylesine yüksek trafik kazalarıyla karşılaşılmaz" dedi.

Sigorta sisteminde sürücü tehlikesinin yeteri kadar ayrıştırılamadığını bildiren Gürkan Ateş, "Bu yüzden namussuzların hasarını namuslular ödüyor. Sigorta şirketleri bütün giderleri herkese yansıtıyor. Düzgün vasıta kullanan, kural dışı yollara başvurmayan vatandaşın prim yükü bu yüzden düşmüyor" diye konuştu.

Ateş, bilhassa son dönemde inanılmaz artış gösteren mecburi sigorta ve kasko poliçe ücretlerinde düşüş olup olmayacağı sorumuza, sektörün bu senenin ilk 7 senesinde trafik sigortasından 3,9 milyar lira zarar ettiğini bu amaçla önümüzdeki sene fiyatlarda düşüş değil aksine bir oran artış yaşanabileceğini söyledi.

Trafik Mağdurları Derneği Başkanı Yeşim Ayöz: Tüm ticari vasıtaların mecburi trafik sigortasıyla birlikte bireysel sigortası olmalı. Eğer yolcu taşıyorsa söz hususu firma yolcuya da sigorta gerçekleştirme zorunda. Kaza olması halunda bütün tedavi masrafları sigorta doğrulusunda karşılanır. Öte yandan trafik sigortalarının ödediği destekten yoksun kalma tazminatı var.

Kazazede parasal ve manevi tazminat davası açarak yapılacak hesaplamalara göre de tazminat oranı kazanır. Tazminat oranı da engel halu, yaşı, işinden ne kadar ayrı kaldığı gibi amaçlare bağlı olarak belirlenir. Ölmesi halunda da kazazede yakınları sigorta poliçesinden ortalama 250 bin lira gibi bir oran alması söz hususu. Bu kadar imkân varken fazlası vatandaş bundan habersiz.

Son dönemde bu işin karaborsacıları çıktı

Avukat Ali Oktay: Tazminat hususu ile ilgili sigorta şirketleri kendi menfaatini gözetiyor. Ölenin yakınlarının alması gereken tazminat adedinı ölen şahsın yaşı, maaşı, eş ve çocuk adedi belirliyor. Sigorta şirketleri fazlası halde tazminat adedinı asgari ücret üstünden düzenliyor. Bu hal ölenin yakınlarının hakkının gasp edilmesine namacıyla olabiliyor.

Ölen şahıs, inşaat işçisiyse ve maaşı bordro üstünde düşük gösterilmişse, biz bunu şahitlerle mahkemede kanıtlayarak tazminat adedinı en yüksek civarda alıyoruz. Vatandaşlar en geç 2 ay içersinde tazminatlarını alabiliyor. Son dönemde bu işin karaborsacıları da meydana çıktı.

Daha evvelce sigorta şirketinde çalışan birtakım şahıslar hayatını kaybedenleri belirleme edip onlara rehberlik ediyor. Lakin mevzuatı bilemedikleri amacıyla tazminat adedinın da düşük kalmasına namacıyla oluyorlar. Bununla birlikte vatandaşın almayı hak kazandığı tazminatın en az %30’unu da alıp vatandaşları mağdur ediyorlar.

Sürücü yüzde yüz kusurlu olsa bile ödeniyor

Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Firmaları Birliği (TSREŞB) Başkanı Recep Koçak: Bu tazminat hakkı hususu ile ilgili; medyanın da desteği yardımıyla yurttaşların bilinci artıyor. Esasında yurttaşların daha az bildiği Güvence Hesabı Kurumu var. Nedir bu? Herhangi bir sigortası olmayan vatandaşlara da trafik kazası geçirmeleri halunda ödeme yapılmasıdır. Yani bir şahsa vasıta çarpıp kaçtı.

O kazada ölen ve yaralanan amacıyla de müracaat halunda tazminat ödeniyor. İşte bu Güvence Hesabı Kurumu kamuoyunda yeteri kadar bilinmiyor. Hem de Yargıtay kararı var. Sürücü yüzde 100 kusurlu olsa da geride kalan yakınlarına tazminat ödeniyor.

Vatandaşlarımıza şunu tavsiye ediyoruz: Kaza ardından avukat gereksinimi duymadan direkt sigorta şirketlerine giderek tazminat talebinde bulunmaları. Çünkü vakit vakit birtakım avukatlar vatandaşları suiistimal edebiliyor."

8 AYDA 2435 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Bu senenin ilk 8 ayında trafikte ağır kayıplar verildi. Ülke çapında 106 bin 252 ölümlü ve yaralamalı kaza meydana geldi. Bin 974 ölümlü kazada 2 bin 435 şahıs hayatını kaybetti. 104 bin 278 yaralamalı kazada ise 181 bin 318 şahıs yaralandı. İlk 8 ayda 682 bin 846 da parasal hasar görmüş kaza oldu.

http://adpin.net/iW1iQ

Leave a comment